Küresel ısınmanın etkileri her geçen gün daha belirgin hale gelirken, finans sektörünün bu değişime olan hazırlık düzeyi büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor. Özellikle bankaların, iklim değişikliğinin doğrudan ve dolaylı etkilerine karşı ne kadar dirençli olduğu, ekonomik istikrar için hayati önem taşıyor.
Küresel Bankaların İklim Risklerine Karşı Hazırlık Düzeyi
Climate X’in gerçekleştirdiği geniş kapsamlı bir anket, küresel bankaların iklim değişikliğine uyum sağlama konusundaki yetersizliklerini gözler önüne seriyor.
Dünyanın en büyük 50 ticari bankasını inceleyen rapor, birçok bankanın net bir iklim uyum stratejisi geliştirmediğini ve bu durumun uzun vadeli ekonomik istikrar açısından risk oluşturduğunu vurguluyor. Çalışmaya göre, katılımcı bankaların %86’sı, belirlenen 17 nitel göstergeden yarısından daha azını karşılayabiliyor.
Bu göstergeler, fiziksel risk veri toplama, uluslararası iklim uyum hedeflerine uygunluk ve müşteri katılımı gibi faktörleri içeriyor. Bu durum, bankaların iklim değişikliğinin finansal sistem üzerindeki potansiyel etkilerini yeterince değerlendirmediğini göstermektedir. Özellikle fiziksel riskler (aşırı hava olayları, deniz seviyesinin yükselmesi gibi) ve geçiş riskleri (dünyanın düşük karbonlu bir ekonomiye geçişi sırasında yaşanabilecek ekonomik sarsıntılar) bankaları önemli ölçüde etkileyebilecek faktörler arasında yer almakta.
ABD ve Avrupa Arasındaki Uyum Düzeyleri
Coğrafi dağılım incelendiğinde ise ABD bankalarının en düşük adaptasyon olgunluğuna sahip olduğu ortaya çıkıyor. Öne çıkan bankalar arasında Citigroup, JPMorgan Chase ve Wells Fargo gibi devler bulunurken, bu bankaların çok az göstergede başarılı olduğu belirtiliyor.
ABD’deki bazı bankalar hiçbir göstergeyi karşılayamazken, İngiltere ve Avrupa bankaları iklim uyumunda daha yüksek bir olgunluk seviyesine ulaşmış durumda.
İngiltere, banka başına ortalama sekiz gösterge ile en yüksek uyum seviyesine sahip ülke olarak öne çıkıyor. Bu başarı, ülkenin düzenleyici çerçevesinin iklimle ilgili açıklamaları önceliklendirmesiyle ilişkilendiriliyor.
ABD ve Avrupa bankaları arasındaki fark ise özellikle dikkat çekici. Avrupa’da bankalar, iklim verilerini ve finansal olmayan bilgileri içeren daha entegre raporlar sunarken, ABD’de bu tür raporlamalar oldukça sınırlı kalıyor. Bank of America, ABD'de en yüksek uyum puanını alan banka olurken, Goldman Sachs ve Capital One gibi büyük bankalar hiçbir uyum göstergesini karşılayamamış durumda. Bu farklar, iklim politikaları ve düzenlemeleri arasındaki farklılıkların bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Bankaların Veriye Dayalı Karar Alma Yetersizlikleri
Raporda, bankaların büyük çoğunluğunun fiziksel risk verilerini analiz etme ve toplama konusunda ilerleme kaydettiği, ancak bu verilerin uyum stratejilerine entegre edilmediği belirtiliyor.
Çoğu banka, iklim değişikliğinin etkilerini ölçmek ve hedefler belirlemek konusunda hala eksiklik yaşıyor. Bu durum, bankaların adaptasyonu günlük iş süreçlerine dahil etme konusundaki isteksizliğini gözler önüne seriyor. Raporun yazarları, politika yapıcılar ve düzenleyicilerin henüz geniş çapta benimsenmiş adaptasyon ve dayanıklılık ölçütleri üzerinde anlaşmaya varamamalarının bu eksikliklerin temel nedenlerinden biri olduğunu ifade ediyor.
CEO’lardan İklim Değişikliği Uyarıları
Climate X CEO’su Lukky Ahmed, bankaların müşterilerinin iklim risklerini anlamalarına yardımcı olma kabiliyetlerinin uzun vadeli ekonomik istikrar için kritik önem taşıdığını belirtiyor. Ahmed, birçok bankanın hala güçlü bir iklim adaptasyon stratejisi uygulamada başarısız olduğuna dikkat çekerek, bu kurumların iklim risklerini yönetme süreçlerini iyileştirmesi gerektiğini vurguluyor.
İklim Risklerinin Finansal Etkileri: Yeni Fırsatlar ve Tehditler
Genel sonuçlar, bankaların iklim değişikliğiyle başa çıkma konusunda geleneksel olarak hafifletme stratejilerine odaklandığını ve uyum önlemlerini yeterince benimsemediğini gösteriyor. Ancak rapor, bankaların iklim riskini yönetmek için gerekli yatırımları yapmaları durumunda, finansal kayıpların önlenebileceğini ve uyum ekonomisindeki yeni fırsatlardan yararlanabileceklerini öngörüyor.
Sonuç olarak, bankaların iklim değişikliğiyle mücadele etmek için portföylerini iklime dayanıklı hale getirecek stratejiler geliştirmesi ve bu alanda daha fazla veri ve analiz kullanması gerekiyor. Bu, yalnızca finansal kayıpların önüne geçmekle kalmayıp, aynı zamanda uyum ekonomisinde yeni kazançlı fırsatları da beraberinde getirebilir.
Bu yazı, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Ekonomik kararlar alırken, kişisel durumunuza uygun profesyonel bir danışmana başvurmanız tavsiye edilir.
🌿🌿🌿
Tüm Bankalar Tek Ekranda , Finteo , Açık Bankacılık , Finansal Teknolojiler , Yeşil Ekonomi , Sürdürülebilir Finans
Comments