top of page
Yazarın fotoğrafıAjans BeNice

2030 Hedeflerine Ulaşmak İçin Kararlı Adımlar Gerekiyor: İklim Değişikliğiyle Mücadelede Zorluklar ve Çözüm Arayışları

Küresel ısınmayla mücadelede belirlenen 2030 hedeflerine ulaşmak için ana ekonomiler ve sektörlerin kararlı adımlar atması gerekiyor, ancak bu hedefler hala ciddi şekilde geride.


2030 yılı, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönüm noktası olacak ve bu hedeflere ulaşmak, atmosferde biriken sera gazlarının azaltılması için kritik bir başlangıç niteliğinde. Ancak, 2022’de karbon emisyonları rekor seviyeye ulaştı ve bu da 2050’ye kadar net sıfıra ulaşmayı daha maliyetli ve zorlu bir hale getiriyor. Üstelik ABD’nin politikaları da bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir. Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemi, ABD’nin karbon azaltma hızını yavaşlatabilir ve küresel iş birliğini zayıflatabilir.


Yenilenebilir Enerji Hedeflerinde Kapasite Artışı İçin Yatırım Gereksinimleri


Yenilenebilir enerji hedefleri konusunda ise ilerleme yetersiz. 130’dan fazla ülke, 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefi belirledi. Güneş ve rüzgar enerjisinde önemli artışlar görülse de, 7.3 terawattlık ek kapasiteye ihtiyaç var. Bunun gerçekleşmesi için her yıl yaklaşık 1 trilyon dolarlık yatırım gerekiyor; ki bu rakam 2023’teki 623 milyar dolarlık yatırımdan çok daha yüksek.


Büyük Teknoloji Şirketlerinin Karbon Ayak İzi


Büyük teknoloji şirketlerinin emisyon azaltma taahhütleri de zorlanıyor. Google, Meta ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin enerji tüketimleri yapay zekâ gibi enerji yoğun teknolojilerin yükselişiyle artış gösteriyor. Bazı şirketler yenilenebilir enerjiye yönelse de, mevcut karbon ayak izlerini hızla azaltmakta zorlanıyorlar. Örneğin, Google ve Microsoft’un karbon emisyonları son yıllarda kayda değer bir artış gösterdi.

Çözüm arayışları ise çeşitlilik gösteriyor. Teknoloji şirketleri, güneş ve rüzgar enerjisinden nükleer enerjiye kadar farklı kaynaklardan faydalanmaya çalışıyor. Ayrıca, üretim merkezlerinin bulunduğu Asya gibi bölgelerde fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için yenilenebilir enerji anlaşmaları yapılıyor. Google, Japonya’da bir veri merkezi için güneş panelleri kurarken, Microsoft, Pennyslvania’daki nükleer santrali yeniden faaliyete geçirmek için bir ortaklık geliştirdi.


Amanda Peterson Corio’ya göre, bu süreçte en uygun ekonomik çözümler ve karbon azaltımında en etkili yöntemler aranmaya devam ediyor. Güneş, rüzgar, hidrojen veya jeotermal gibi çeşitli enerji kaynakları bu çerçevede değerlendiriliyor.


Elektrikli Araçlar ve Karayolu Taşımacılığı Emisyonları


Karayolu taşımacılığı emisyonlarını azaltmak ve net sıfır hedeflerine ulaşmak için elektrikli araçların (EV) 2030 yılına kadar yeni araç satışlarının %70'ini oluşturması gerekiyor (BNEF). Şu anki benimsenme eğilimleri olumlu olsa da, 2024'te 16,6 milyon ve 2027'de 30 milyondan fazla EV satışı öngörülse de, piyasa yavaşlama işaretleri gösteriyor. Geleneksel otomotiv üreticileri ve Tesla gibi lider şirketler uzun vadeli satış hedeflerini düşürmüş durumda. Belediyelere ait otobüsler ve iki tekerlekli araçların karbon salımı azaltma çalışmaları daha ileride olsa da, elektrifikasyon süreci piyasalarda ve müşteri gruplarında eşit ilerlemiyor.


Küresel Biyoçeşitlilik Hedeflerine Ulaşmada Eşitsiz İlerleme


Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi, 2030 yılına kadar dünya kara ve sularının %30’unu koruma altına almayı hedefliyor. Bu hedef, biyoçeşitlilik kaybını yavaşlatmayı ve karbon yutaklarını korumayı amaçlıyor.


Ancak ilerleme eşitsiz: Almanya, karasal alanların %39’unu korurken, Çin ve ABD gibi ülkeler geride kalıyor. Deniz alanlarının korunmasına yönelik bazı anlaşmalar yapılmış olsa da, finansman sorunları ve yasal bağlayıcılık eksikliği daha geniş çaplı uygulamaları engelliyor. Eleştirmenler, taahhütlerin gerçek eyleme dönüşmesi için daha güçlü baskılar yapılması gerektiğini vurguluyor.


Orman Kaybı ve Uluslararası İş Birliği İhtiyacı


2021 yılında 130'dan fazla ülke, ormansızlaşmayı durdurma ve 2030 yılına kadar tersine çevirme taahhüdünde bulundu. Ancak 2023'te orman kaybı, hedeflenen hızın %45 üzerinde gerçekleşti. Ormanlar, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik rol oynasa da, tarım ve madencilik gibi faaliyetlerle tehdit altında. Brezilya, Amazon bölgesindeki ormansızlaşmayı %50 oranında azaltmayı başardı; ancak bu tür başarılar için yeni finansal mekanizmalar ve uluslararası işbirliği gerekmekte. Avrupa Birliği de, ormansızlaşmayı teşvik eden ürünlere yönelik sıkı düzenlemeler getirmeyi planlıyor, ancak bu kurallar ticaret ortaklarının itirazları nedeniyle ertelendi.


Moda Endüstrisi ve Emisyon Azaltma


Moda endüstrisi, 2030 yılına kadar emisyonlarını %45 oranında azaltmayı hedefliyor. Ancak hızlı moda ve polyester gibi fosil yakıt bazlı malzemelere olan bağımlılık, ilerlemeyi engelliyor. Kişi başına kıyafet tüketimi 1975’ten bu yana iki katına çıktı ve geri dönüşüm çalışmaları yetersiz kalıyor. Su kullanımı da büyük bir sorun; bir pamuklu tişört üretimi için 2.700 litre su gerekiyor. Lüks ve perakende markaları su yönetimini iyileştirme sözü verse de tüketim artmaya devam ediyor. Hedeflere ulaşmak için endüstrinin aşırı üretim ve sürdürülemez kaynak kullanımını ele alması gerekiyor.


Emisyon Azaltma İhtiyacı: 2035’e Kadar Her Yıl %7,5 Azaltma Zorunluluğu


Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak için emisyonların 2035’e kadar her yıl %7,5 oranında düşmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkeler 2023’te emisyonları azaltırken, gelişmekte olan ülkeler kömüre dayalı enerji sistemleri ve artan enerji talebi nedeniyle karbon ayak izlerini büyüttü. Çin ve Hindistan, enerji tüketimi artışında başı çekiyor ve bölgeler arası yenilenebilir enerji yatırımları büyük farklılık gösteriyor. Küresel ilerleme, yenilenebilir enerji finansmanını artırmaya ve Paris Anlaşması kapsamındaki ulusal taahhütleri güçlendirmeye bağlı. Harekete geçilmezse, sıcaklık artışı yüzyıl sonuna kadar 2,6°C–3,1°C'ye ulaşabilir.


Havacılık Sektöründe Net Sıfır Emisyon Hedefi


Havacılık sektörü, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyerek, sürdürülebilir havacılık yakıtları (SAF) kullanımını artırmayı planlıyor. Ancak SAF tedarikinde ciddi zorluklar bulunuyor, özellikle kullanılan yemek yağları gibi kaynaklar genişleyen üretim ihtiyaçlarını karşılamayabilir. 


Aynı zamanda, finans sektörü 2050 hedeflerine ulaşmak için 215 trilyon dolarlık bir finansman gereksinimiyle karşı karşıya. Büyük finans kuruluşları bu hedefe ulaşmak için 9 trilyon doları yönlendirmeyi taahhüt etti, ancak yeşil enerji yatırımlarının fosil yakıt finansmanına oranı istenen seviyenin oldukça altında. Bankaların fosil yakıtlara yatırım yapmaya devam etmeleri, iklim deaktivistlerinin eleştirilerine yol açıyor.


2030 hedeflerine ulaşmak, küresel ekonomik düzenin ve iklim politikalarının hızlı bir şekilde yeniden yapılandırılmasını gerektiriyor. Ancak mevcut ilerleme hızına bakıldığında, bu hedeflere ulaşmak için daha büyük ve cesur adımlar atılması şart.


Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page